Ziya Karacan

Ülkemiz siyasi tarihi ve yüce meclisimiz ismi sadece seçim pusulalarında yazmış, sonrasında meclis oylamalarında elini indirip kaldırmaktan başka bir icraatı olmamış isimlerle doludur.

Ne hazindir bu isimlerin çoğu parti liderlerinin iki dudağına bakılan siyasi partiler ve seçim kanunu nedeniyle hasbelkader bu mevkilere gelmiş ancak ne seçim bölgesine ne memlekete hizmet nasip olmadan adları unutulmuş ve tarih olmuşlardır.

Fakat öyle bir isim var ki, siyaseti hem teşkilatçılıktan gelerek hem görev yaptığı dönemlerde iktidar partisinde yer alarak tecrübe etmiş, vekil olmadığı dönemlerde dahi mecliste adı olanlardan daha fazla çalışarak sadece seçim bölgesinde değil 81 vilayette gönüller kazanma onuru yaşamıştır.

Daha otuzlu yaşlarında taşıdığı özgüven ve cesaretle bir yola çıkmış, sosyal medyanın, medya gücünün olmadığı dönemlerde, holdinglere yaslanarak değil tozlu çamurlu köy yollarında basmadık yer bırakmadan, eli nasırlı yüzü kavruk gönlü geniş Ardahan insanıyla aynı tasa kaşık sallayıp, aynı toprağı belleyerek, aynı hayalleri kurup, aynı çileleri çekerek gerçek bir halk vekili olarak seçilmiştir. Daha girdiği ilk seçimde vaadi olan ve ülkede ses getiren, 2021 yılında bile kayıtlarda örneği bulunmayan bir şey yapmış, aldığı milletvekilli maaşını yıllarca köylere, muhtarlara dağıtarak devletin yetmediği yerlerde eksikleri gidermek için varını yoğunu memleketine adamıştır.

Bir örneği yoktur ki bir yakını bir ihale almış olsun, bir kimse dememiştir ki maddi kazanç için iş takibi yaptırsın, kimseye hakaret etmemiş, siyasi tartışmalarda devlet adamlığını en öne koymuş, kimseyi hor görmemiş, kimsenin hakkını yememiş, davası, Ardahan'ın hakkı olan ne varsa onu istemek, söke söke almak için mücadele etmek olmuştur.

Peki bunları nasıl yapmıştır?

Bir ideolojiye körü körüne bağlanmadan, bir genel başkan veya lidere sorgusuz sualsiz itaat etmeden, parti ayrımı yapmadan, Kürt-Türkmen, Alevi-Sunni demeden insana sadece insan nazarıyla bakarak, girdiği her gönlü en büyük kazanç, millete hizmeti şeref bilerek ömrünü başta Ardahan olmak üzere ülkesine adamış bir insan olarak hatırlanmayı, bu duruşunu gelecek nesillere lekesiz, tertemiz bir örnek olarak bırakmayı şiar edinmiştir.
Her seçim dönemi tüm siyasi partilerin birinci sıra adaylık teklifinde bulunması, O'nun milletin gönlünde çeyrek asırdan fazladır silinmeyecek şekilde yer aldığının kanıtıdır. O ise tercihini hep birlikte olduğu halkın tercihi yönünde kullanmıştır, onun yolunu belirleyen Ardahan'dır, Ardahan'ın ihtiyaçları, Ardahan'ın eksikleri, Ardahan'ın her seferinde onu çağırması olmuştur.

Onun ismini sadece başlıkta kullandım ama orada yazmasaydı da ne Ardahan'da ne ülkemizin diğer vilayetlerinde böyle serdengeçti, böyle adanmış bir ruh olmadığı için son 30 yılın yerel ve genel siyasetini takip edenler bu ismin şüphesiz Saffet Kaya olduğunu bilirlerdi.
Bugünlerde Ankara'daki ofisinde günlük 70-80 misafir ağırlayıp, ülkenin dört bir yanına davet edilen, 25 yıldır neredeyse açmadığı veya dönüş yapmadığı olmayan telefon trafiği hala aynı yoğunlukta süren, şuan mecliste olmadığı halde köyden kente herkesin dara düştüğünde aradığı bir isim Saffet Kaya.

Hakkında 2 üniversitede tez yazılmış, 4 dönem milletvekiliği onuruna erişmiş Saffet Kaya sadece Ardahan'ın değil, tecrübesi, birikimi, uzlaşmacı duruşu ve devlet adamlığıyla Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu bir isim olarak Cumhuriyetimizin 100.yılına yaklaştığımız yeni dönemde de hizmet ve gönül adamı olarak yoluna devam edecektir, buna siyaset kurumunun da, Ardahan halkının da ihtiyacı vardır.