Yunus Emre YÜKSEK

Türk Dil Kurumu’nun tanımına göre milletvekilleri “Anayasa’ya göre millet meclisine seçimle giren millet temsilcisi, saylav, mebus, parlamenter, vekil” olarak geçmekte,

‘millet temsilcisi’ kelimelerini belirtme gereği duymamın nedeni;

Bugün milletvekili kavramından bir haber olan ve sayıları azımsanmayacak düzeyde ‘seçilmiş milletvekillerimizin’ gazi meclisimizde yer almasından dolayıdır. Sizlere Türk Dil Kurumu’nun ve özellikle eğik ifade ettiğim, gerçekten, ‘millet temsilcisi’ olan eski bir milletvekilinden bahsetmek istiyorum.

Kendileri saygıdeğer Saffet KAYA.

Kendisi yalnız Ardahan’ın değil, Türkiye’nin vekili olmuş ve Milletvekili kavramındaki başta yer alan, tabi olduğu milletine, milletvekili olmuştur. Bunu rahatlıkla söyleyebiliriz çünkü; kendisi son derece saygı gören biri olmanın yanında sevilen birisidir. Hakkında kaç yazı okuduysam, kaç insanla ortak bir anısı olduysa bunlar daima görevlerine sadık, insanlara yardımsever biri olduğundan ibarettir.

Genelde Milletvekillerimiz, temsil ettiği milletine pek kulak asmayan, üstten bakan, yolsuzluk ve adam kayırmalarla ünlenen kişiler olmakla birlikte, oy zamanı bunlardan arınarak ‘vekili olduğu(!)’ milletine koşanlardan ibaretti gözümde…

Ancak Saffet Kaya’yı gıyabında tanımamla şaşırdım ve ilk defa ‘kafamdaki milletvekili tablosunu’ yıkan kişi olarak ömrüm boyunca kendisini hatırlayacağım.

Yardım eli isteyene yardım eli olan, alın teriyle para kazanmak isteyene ekmek kapısı olan; kendisini ve makamını tabi olduğu milletin üstünde görmeyen, toplumda inanılmaz bir karşılığı olan, insani değerleri daima gözeten Sayın Saffet KAYA’ya YÜKSEK ailesi olarak iki defa teşekkürü borç bilirim.

Ailecek manen geçtiğimiz zor zamanda canı gönülden yardımcı olması, bu süre zarfında sürekli iletişim halinde kalması, gösterdiği önem, duyduğu ilgiye karşılık şahsım ve ailem adına en derin teşekkürlerimi sunarım.

Düne ve bugüne bakıldığında siyaseten bir asrı deviren Millet Meclisimizde bazıları ‘milletvekili’ sıfatıyla, kürsüde milletiyle ve kara parçasıyla bölünmez vatanımızı bölmeye çalışmış, kimi ‘milletvekilleri’ ise usulsüzlüklerle hem meclisi, hem milleti meşgul etmiştir.

Şimdi düşünüyorum da parti gözetmeksizin nice Saffet Kayalar yetiştirmeli, meclise göndermeli ve Türk Dil Kurumu’nun milletvekili tanımına uygun karakterler inşa etmeliyiz. Kendisi inşaat sektöründe önemli biri olarak temelin ne demek olduğunu ve sağlam olması gerektiğini bilmesinin yanı sıra, millet ve siyaset arasındaki temeli de biliyor olacak ki; bugün millet arasında saygın bir şöhreti göğüslemiş, daima bu şöhrete layık bir şahsiyet olmuştur.

İnsan yükseldikçe; gönlü alçalmalıdır derler ya, işte Saffet KAYA bu örneğin bizzat karşılığıdır