Prof.Dr.Yahya Kemal Avşar

Bizim oralarda bir laf vardır “Ardahan sahipsizdir” derler.  Bu cümle, unutulmuş ama yılmamış, zorlu bir coğrafyada umut besleyen bir toplumun yıllar boyunca giderek kanıksadığı bir durumun parolası olmuştur. Bu cümleyi birkez daha Sayın Vekilimi ilk kez ziyaret ettiğimde ziyaretcilerden birisinin ağzından duydum. Bu cümlede söylenmemiş, dile getirilmemiş üzüntüler, yaşanmışlıklar vardı. Ancak, bu çökkünlük durumuna karşı, Sayın Vekilimizin “sahipsizlerin sahibi, umutsuzların umudu” olduğunu da gördüm. Bir vekilki her ziyaretçinin ismini hatırlar, geçmişini, sıkıntısını, endişelerini bilir, hisseder ve baba şefkati ile ilgilenir mi? 
Saffet Vekilimin, ziyaretçileri ile konuşur iken konuşmasını Yunus Emre, Karacoğlan, Mevlana gibi düşünürlerin sözleri ile zenginleştirdiği dikkatimi çeken diğer bir husus idi. Bu birikim, sabır ve entellektüel yapı ile Ardahanlıların yüklemiş olduğu sorumluluk ve bu sorumluluğu bıkmadan, tükenmeden taşımanın neticesinde Sayın Vekilin kamil insan olma yolunda önemli bir noktada olduğunu hissettim. Yıllarca Ardahanlılar tarafınan verilen sorumluluktan ve misyondan kaçmayarak dün olduğu gibi bugün de “sahipsizlerin sahibi” olma mertebesine kaç kişi ulaşabilmiştir ki? 
Abraham Maslow’un kendini gerçekleştiren bireylerin, içten ve doğal davrandıklarını, ikiyüzlülükten uzak olduklarını ve diğer bireyler ile yakından ilgilendiklerini, yaratıcı ve yeniliğe açık olduklarını belirtir. Kendini gerçekleştiren bireyler aynı zamanda kamil insanlardır. Sayın Vekilim, Ardahanlıların “sahipsizlerin sahibi” olma sorumluluğundan kaçmamış, bilakis bu sorumluluğun ağırlığını ve meşakkatini kendisini birey olarak gerçekleştirmede ve kamil insan olma yolunda değerlendirmiştir. Artık Sayın Saffet Kaya’nın bireysel olarak gideceği bir yer kalmamıştır. Varlığı  Ardahanlılara ve sevenlerine mal olmuştur. Bu hediyeyi de kendisi içinden çıktığı Ardahan’a bilierek ve isteyerek hediye etmiştir. 

Prof. Dr. Yahya Kemal AVŞAR