içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Dert Sahiplerinin Hacet Kapısıdır Saffet Kaya.

Hizmetleriyle Bir Marka Değeri Yaratan Gönül ve Siyaset İnsanı Olarak Sayın Saffet Kaya:
Yaklaşık 20 yıldır bir dost olarak yakından tanıdığım Saffet KAYA, ismi ve şahsiyetiyle kendini ispatlamış bir siyaset insanı. Bilindiği gibi insanın şahsiyeti kendi öz tarihinde şekillenir. Eğer bir insan ile yıllarca belli bir hukuk içinde bir muarefeniz oluşmuşsa artık onun kendini size tarifine gerek yoktur.
Saffet Kaya kadim kültürümüzde en-Nev’u munhasirun fiş-Şahs dedikleri türden kendi kişiliğinde bir hizmet eri kimliğini oluşturabilmiş bir dava ve gönül adamıdır. Davası kendi memleketi özelinden başlayıp ona ulaşan herkesi kapsayan bir hasbî aksiyon olarak somutlaşır. TBMM’deki milletvekili ofisi günün her saati Ardahanlı, Karslı ve Erzurumlu hemşerileriyle ve yaşadığı Ankara, İstanbul, Kocaeli ve Bursa’dan gelen ziyaretçilerle doludur. Herkesi tek tek tanır, halini hatırını sorar aynı nezaketle ilgilenir. Sorununu -miş gibi yaparak değil hakikaten dinleyerek alaka gösterir ve bir çözüm yolu arar. Ve mutlaka bir sonuca ulaşır. Günün her saati yoğunluk vardır. Ve tüm bunlara ilişkin hiç üşenme alameti göstermez. Sanki bunlar onun yaşam enerjisidir. Allah’ın Es-Sabur ve El-Müdebbir isimleri onda tecelli etmiş gibidir. Yakınlarının bile artık usanç gösterdiği dert sahiplerinin hacet kapısıdır Saffet Kaya.
Memleketi Ardahan Türklerin Anadolu’ya giriş kapısı olduğu için Türk, Kürt, Alevî Türkmen, Terekeme, Azeri, Gürcü vs. gibi birçok kavmî unsura sahip bir toplum yapısı vardır. Ve Saffet Kaya’nın bu insanlarla sosyal münasebetinde bu özelliklerin hiçbirinin belirleyici olduğunu göremezsiniz: Onun nezdinde sıkıntısı olan bir İNSAN, bir Allah’ın emaneti bir CAN vardır. Ve Saffet Kaya için önemli olan bu mevcut sıkıntıyı gidermek, var olan müşkülatı çözüme kavuşturmaktır. Bir insan olarak herkese aynı şefkati göstermek bizim için zor olsa da onun için mümkündür.
Elini ve yüreğini hiçbir zaman şehrinden çekmemiş bir insandır. Özel statülü emeklilik hakkını kabul etmeyen tek milletvekili bir O’dur sanırım. En azından ben öyle biliyorum. Son 20 yıldır her dönem Parlamento’da dört veya beş tane milletvekili arkadaşı olan birisi olarak ofisine hiçbir çekince hissetmeden gidebildiğim tek kişi Saffet Kaya’dır. O, size konumu üzerinden üstenci bir dille yaklaşmayan tek insandır belki de. Bu kadar yıl içinde muhatabıyla “fakat, ama, bir dakika…”, “şimdi şu var…”, “bildiğin gibi değil…”, “aldığım istihbarî bilgiye göre…”, “mevzuata göre…” şeklinde konuşmayan ve muhatabının derdini son damlasına göre dinleyip sonra bir çözüme odaklanan bir usulün insanıdır Saffet Bey.
Saffet Kaya ülkemizde artık örneği kalmamış bir halk adamı ve bir taban siyasetçisidir. Onun siyasette karşılığı dayandığı kendi kişisel halk tabanıdır. Ve bu karşılık dayandığı bir aşiret yapısı, dinsel ve geleneksel aidiyetten kaynaklanmaz. Bu yıllara sâri üretmiş olduğu hizmetin doğal mahsulesidir. Bu yüzden tavandakiler onu, her zaman bölgesinde hesaba katmak zorunda kalmışlar ve bu bağlamda küstürmenin çaresini aramışlardır. Fakat nafile, Saffet KAYA, kaya gibidir. Onda ne bir esneme ne de “yeter artık bu kadar” gibi bir gerileme görülmez.
Şimdilerde hep özlemini çektiğim Ardahan’ın o güzel insanlarının çocuklarına İl Milli Eğitim Müdürü sıfatıyla hizmet ettiğimiz yıllarda babası Merhum Şemsi Kaya’ya ait olan şimdi tam anımsayamadığım  3 veya 4 katlı binayı Milli Eğitim adına istediğimde hemen bağışlayan bir insan olarak tanıdığım Sayın Saffet KAYA’ya bulunduğu çileli yolda Allah’tan güç ve kuvvet diliyorum.
Onun için Saffet Kaya’nın kendisi anlatması gerekmiyor artık. Ve diyorum ki; bu gönül kapısına  kilit vurulursa ey sevgili Ardahan’lı kardeşim, Ardahan ve  Ankara aşılmaz yüksek beton duvarları olan bir şehirdir, bunu asla unutmayın…
 

Bu yazı 119050 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum