içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

BİLGE İNSAN SAFFET KAYA

Saffet Kaya doksanlı yıllardan bu yana bildiğim bir siyaset ve devlet adamıdır.

Her ne kadar kendisiyle bizzat tanışmam ve hemhal olmam çok uzun bir geçmişe dayanmasa da tanıştırılmaktan ve tanımaktan çok mutlu olduğumu ifade etmeliyim. Lakin kendisini bu kadar geç tanımış olmaktan dolayı da kendimi biraz bahtsız addediyorum.

Saffet Kaya “bilge” bir kişiliğe sahiptir. Sohbete başladığınızda gündem her ne ise birkaç cümle sonra Çiçero’dan, Yunus Emre’den, Mevlana’dan, Aristo’dan ya da Rousseau’dan bir alıntı yaparak meseleyi felsefi ve tarihi bir zemine mutlaka oturtur. Dikkatli bir dinleyici iseniz bilgi ve bilgelik noktasında kendisini çok iyi yetiştirmiş olduğunu hemen fark edersiniz. Bu farkındalık sizi konuşmaktan çok O’nu dinlemeye sevk eder. Ki böylelikle o bilgelikten daha fazla istifade edebilesiniz.

Ben şahsen sohbetlerimde O’nun tecrübe ve birikiminden istifade etmek maksadıyla bilerek mevzuyu uzatır ya da sohbet konusunu bir başka konuya bağlarım. Son dönemde zor ve nadir olsa da baş başa kalıp ülke meseleleri, uluslararası meseleler ve tarih ve siyaset merkezli sohbet imkânı buldum. O’nu daha fazla konuşturmak ve derinlerde sakladığı bilgi ve tecrübeleri öğrenmek için mevzuyu uzatıp sorular sordum. Bir ara fark ettim ki O’da aynı taktik ve strateji ile beni konuşturmaya başlamış.

Saffet Kaya bilgiye karşı tarifsiz bir açlığa sahiptir. Okumayı çok sever ve hala her gün okuma yapmadan günü tamamlamaz. Elbette gün içinde dostları ile yaptığı sohbetlerde her mevzu derinlemesine tartışılamaz. Zira o denli yoğundur ki sohbet mutlaka üç beş telefon görüşmesiyle sekteye uğrar. Ancak O, hiçbir mevzuyu atlamaz, yeni ve farklı bir bilgi söz konusu ise hemen bir kitap önerisi ister. Ki okuyarak mevzuya hâkim olabilsin.

İş ve siyaset alanındaki başarılarının temelinde iletişim becerisi önemli bir etkendir. Muhatapları ile çok iyi iletişim kurar ve aynı zamanda beden dili ile de dostluk, dürüstlük ve samimiyetini gösterir.

Uzun yıllar aktif siyasetin içinde yer almış ancak çağdaşlarından farklı olarak temsil ettiği vilayetin sınırları içinde kalmamıştır. Halen aktif siyasetin içinde olmasa da çalışma ofisini birkaç saat gözlemlediğinizde herhangi bir milletvekili ya da bakandan daha yoğun bir ziyaretçisi olduğunu görürsünüz. Her misafiri ile tek tek hasbihal eder. Sorun ve talepler varsa dinler ve hemen harekete geçip çözüm arayışına başlar. İnsanların onunla dertlerini problemlerini paylaşmasının temel nedeni çözüm odaklı yaklaşımı ve çare üretme becerisidir.

Kendisine sunulan meseleler karşısında asla “mış gibi” davranmaz. Sahiplendiği bir meseleyi de olumlu ya da olumsuz mutlaka bir neticeye taşır. Muhataplarına karşı da tamamen dürüsttür. Bir sorun çözülememiş ya da bir meseleye hal çaresi bulunamamışsa onu samimi bir dille konunun muhatabına izah eder. Bu tutum ve yaklaşımı nedeniyle de toplum nazarında çok sevilmektedir.

Saffet Kaya’dan gıyabında “Eski Ardahan Milletvekili” olarak bahsedilir. Ancak yakinen tanıyan bizler biliriz ki O, “Türkiye Milletvekili”dir. Sadece Ardahan’a değil ülkemizin farklı yörelerine hizmet katkısı olmuş, başka başka yörelerden insanların hayatlarına dokunmuştur.  Ülkemizin her vilayetinde, her kazasında dostu, ahbabı, arkadaşı, kısaca seveni mevcuttur. Ömrü boyunca dost biriktirmiş ve dost biriktirmeye de devam etmektedir. O huzur ve mutluluğu dostlarında ve dostlukta bulmuş bir gönül insanıdır.

Hayırseverliği ve hizmetkârlığı malum olan Saffet Kaya öncelikle kendi vilayetine, Ardahan’a ve akabinde ülkesine hizmet etmeyi şiar edinmiştir. Bu vesileyle insana yatırım yapmış ve bu aşamaya kadar yüzlerce, binlerce öğrenciye burs vermiştir. Ancak yaptıklarını yeterli görmemiş ve burs verdiği, eğitimine katkı sunduğu öğrenci sayısını on binlerin üzerine taşımayı kendisine hedef edinmiştir. Böyle bir ulvi hedefin O’nu daha gayretli, zinde ve canlı tuttuğu kanaatindeyim. Kendi öğrencilik yıllarımda ailemin desteği yanında bazı dernek ve şahıslardan eğitim desteği almış biri olarak O’nun bu çabasının ülkemiz adına ne denli kıymetli bir numune olduğunu ifade etmeliyim.

Türk devlet geleneğinde devletin temel niteliklerinden biri “baba”lık vasfıdır. Rahmetli Süleyman Demirel’e Türk toplumunun “baba” sıfatını layık görmesi O’nun uzun yıllar siyasette ve devlet yönetiminde etkin olmasındandır. Ayrıca bilinir ki devletin babalık vasfını icraatları ile de topluma hissettirmiştir. Devletimiz var oldukça devlet geleneği de varlığını koruyacaktır.  

Yaşım ve akademik müktesebatım gereği Türkiye’nin son iki asrını tarihi ve siyasi boyutuyla bilen bir kişi olarak, Demirel sonrası “baba”lık sıfatını hakkıyla taşıyabilecek devlet ve siyaset adamının Saffet Kaya olduğu kanaatindeyim. Bu kanaatimin en temel dayanağı O’nun adanmışlığıdır. Zira O kendisini ülkesine ve milletine adamış ender şahsiyetlerden biridir. Kendisini yakinen tanıyanların da benimle hem fikir olacağından da eminim.

Saffet Baba!

Rahle-i tedrisinden mezun olmaksızın derslere devam edeceğiz.

Devlet ve millete hizmet yolunda can dostlarınla, sevenlerinle, sevdiklerinle birlikte sağlık ve huzur dolu uzun bir ömür dilerim.

Bu yazı 202790 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum