Prf. Dr. Mehmet Akif Çukurçayır SÜ Dekanı

Ardahan Doğu’nun ve Kafkasya’nın sembol kentlerinden birisidir. Anadolu’da Türkleşen ilk kentlerden birisidir Ardahan. Tarihsel kimliği olan, o ihtişamlı kimlik için nice bedeller ödeyen bir kenttir Ardahan. Bin bir  acıyla yoğrulmasına rağmen hep ayakta kalmıştır. Anadolu’nun vefa kapısıdır; en görkemli ve kuvvetli kale kentlerden birisidir ve olmaya devam edecektir.

Ne yazık ki, Ardahan Kars’ın bir ilçesi iken de, 1992’de il olduktan sonra da bir “mahrumiyet kenti” idi. Türkiye’nin en fazla göç veren kentlerinden birisi olarak, yıllarca birçok mahrumiyetin kıskacında kaldı. Önemli alt yapı sorunları olan bu “Serhat Şehir” ancak yakın dönemlerde parlamaya başladı. Kentin mahrumiyetinin nedeni, onlarca yıl Ardahan’dan seçildikleri halde Ardahan’ın hiçbir sorunuyla ilgilenmeyen politikacılar olmuştur. Geçmiş yıllarda 30 yıldan fazla senatörlük ve milletvekillik görevinde bulunanların Ardahan’da herhangi bir izine rastlanılması mümkün değildir. Bir kent için en büyük acılardan ve kötülüklerden birisidir bu. Kentin seçtiği insanın kente sırtını dönmesi kadar büyük bir kötülük olabilir mi? Ne yazık ki, bizim kentlerimizin birçoğunda bu yaşanmıştır.

Demokrasi bir anlamda vekalet rejimidir. Halkın doğrudan kendi kendisini yönetmesi mümkün olmadığı için, halk vekiller seçer ve seçilen vekiller de seçildikleri coğrafyanın her türlü sorununu çözmekle görevlidirler. Ancak, nedense halkımızın da yabancısı olmadığı bir durum vardır. Çoğu milletvekili seçildikten sonra seçim çevresini unutmaktadır. Oysa, halktan vekaleti alan siyasetçinin en önemli önceliği halkın ve yörenin sorunlarının çözümüne yardımcı olmaktır. Bazı siyasetçiler nadiren de olsa, kendisini seçildiği kente adayarak yüksek bir sorumluluk bilinciyle halkına hizmet ederken, bazıları da yalnızca yavan siyasi söylemlerle yalnızca seçildikleri kente zarar verebilmektedirler.

Milletlerin kaderinde iz bırakanlar olduğu gibi, kentlerin kaderinde iz bırakanlar da vardır. Kendisini Ardahan’a hizmet etmeye adamış siyasetçilerin başında kuşkusuz Sayın Saffet Kaya gelmektedir. Kentin kaderinde derin izler bırakmış ve neredeyse kentle özdeşleşmiştir.

Sayın Kaya, üç dönem milletvekilliği yapmıştır. Ardahan’da ulaşmadığı köy, kalbine dokunmadığı insan neredeyse yoktur. Hiçbir ayrım gözetmeden, gece gündüz kendisini sorun çözmeye adamıştır. Ardahan’ın makus talihini yenmesinde efsane isimlerden birisi olmuştur. Burada, elbette Ardahan’ı daha yaşanılır kılan projelerini saymak istemiyorum. Çünkü, bu projeler ve hizmetler saymakla bitecek gibi değildir. Ancak, hem Ardahan’ın merkezinde hem de ilçelerinde birçok yatırıma imza attığını biliyorum. Devlet millet bütünleşmesinde, milletin sorunlarının çözümüne olan duyarlılığıyla büyük rol oynamıştır. Kamu hizmetlerinin kentin her noktasına ulaşmasında, devletin bütün kurum ve kuruluşlarıyla kurduğu başarılı iletişim çok etkili olmuştur. Yollar, eğitim kurumları, sosyal politikalar gibi birçok konuda Ardahan’ın çağ atlamasına vesile olmuştur. Kamu kurumlarında canla başla çalışan herkese büyük destek vermiştir. Bütün Ardahanlıların sevincinde ve kederinde yanında olmuştur ve olmaya devam etmektedir.

İşte Sayın Saffet Kaya’yı efsane yapan da budur. Faal milletvekilliği görevi sona ermesine rağmen hala milletvekili gibi kentin sorunlarıyla ilgilenmekte ve Ardahan’dan kendisine iletilen sorunların çözümü için canla başla çalışmaktadır. Ankara’daki ofisi arı kovanı gibidir. Ziyaretçi sayısı şaşırtıcı derecede fazladır. Buna bizzat tanık olduğum için kendimi şanslı sayıyorum. Ardahan’ın ve Ardahanlının sorunlarını çözmek için bütün mesaisini harcayan bu efsane isim, kentin kaderine imza atmanın engin huzuruyla çalışmaya devam etmektedir. İşçi, memur, muhtar, öğretmen, esnaf, öğrenci, kadın, erkek kim olursa olsun neredeyse herkes O’nu sorun çözen bir adres olarak görmektedir. İnsana saygı, O’nun yaşam felsefesi olmuştur.

Saffet Kaya için, Ardahan’ın değişimi ve gelişiminde sembol siyasetçi demek abartı olmayacaktır. Kentin sosyolojisini, psikolojisini, ekonomisi ve kültürünü genetik kodlarına kadar bilen; kentin potansiyelinin ve değerlerinin farkında olan bir siyasetçi olarak Saffet Kaya Ardahan siyasi tarihine ismini altın harflerle yazdırmıştır. Seçildiği kente vefasından ve sevdasından ödün vermeyen siyasetçilerin çoğalması, sanırım herkesin daha iyi bir Türkiye’de yaşama şansını artıracaktır. Ardahan’ın ekonomik ve kültürel gelişmesinde kuşkusuz, kentine karşı vefayı ve sevdayı önceleyen siyasetçilere ihtiyaç vardır.

Saffet Kaya, kendisini tanıyanların “iyi ki tanıdım” dediği nadir siyasetçilerden ve efsanelerden birisi olarak belleklerde yer etmiştir.

Prof. Dr. Mehmet Akif Çukurçayır

Selçuk Üniversitesi E. Öğretim Üyesi