içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Memleket Sevdası
Memleket sevdası…
Kimi için doğduğu toprak, kimi için doyduğu yer… Ama aslında her yürek için bambaşka bir anlam taşır. Bu sevda, ne bir coğrafya haritasına sığar, ne de birkaç cümleyle anlatılabilir. Çünkü memleket, insanın içinden kopup giden ama asla tam olarak bırakamadığı bir duygudur.
 
Memleketin kokusu vardır mesela…
Yağmurdan sonra ıslanan toprak kokusu, çocukluğunun geçtiği sokaklardan yükselir. Annenin tandırda pişirdiği ekmeğin buğusunda, babanın nasırlı ellerinde, komşunun selamında gizlidir o koku. Bir sabah uyandığında burnuna gelen o koku, seni binlerce kilometre öteden bile memleketine götürür.
 
Bir de sessizliği vardır memleketin…
Şehirlerin gürültüsünde bile insanın kulağında çınlayan bir sessizlik. O sessizlikte ezan sesi yankılanır, köy çeşmesinin şırıltısı duyulur, uzak dağların başında bir duman tüter.
Memleketin sessizliği bile konuşur; sadece dinlemeyi bilenlere…
 
Memleket sevdası, bazen bir özlemdir.
Gurbetteki birinin gözyaşına karışan bir sızıdır.
Kimi zaman bir tren biletinde, kimi zaman bir mektubun kenarında gizlenir.
Ama her zaman insanın kalbinde diri duran bir inançtır.
 
Ve belki de en çok, dönmek isteyip de dönememektir memleket sevdası…
Bir gün yeniden o sokaklarda yürümeyi, o tanıdık yüzlerle selamlaşmayı hayal etmektir. Çünkü insan, ne kadar uzaklaşırsa uzaklaşsın, yüreğinde bir yer hep memleketine aittir.
 
Memleket sevdası, bir toprak parçasından fazlasıdır aslında.
O, geçmişinle bağını, kökünle gururunu, geleceğe olan inancını taşır.
Kimi zaman bir türküdür dilinde, kimi zaman bir fotoğrafta asılı kalır duvarda.
Ama hep oradadır — kalbinin tam ortasında…
 
Çünkü memleket sevdası, insanın kendine olan sadakatidir.
Nerede olursan ol, kim olursan ol…
İçinde bir yer vardır, sadece memleketinin adıyla atan.
Bu yazı 1612 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum