Necmettin Aslan

Ardahan’da kar yağışı yalnızca bir mevsim olayı değildir; şehrin ruhuna işlenmiş, sokaklarında, dağlarında, insanının yüz hatlarında bile kendini hissettiren bir kimliktir. Bazı şehirlerde kar yağar, hayat aksar. Ardahan’da ise kar yağar ve hayat güzelleşir. Çünkü bu memleket karın ağırlığını da, bereketini de, sessizliğini de yıllardır taşıyarak büyümüştür.

 

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte pencereyi açtığınızda karla bembeyaz örtülmüş bir şehir görürsünüz. Sokak lambalarının altında dans eden kar taneleri, sanki Ardahan’ın kendine has bir müziğiymiş gibi ağır ağır süzülür. İnsan bu manzarayı izlerken soğuğu değil, huzuru hisseder. Çünkü Ardahan’ın karı soğuk değildir; insana dinginlik veren, gönlü temizleyen bir beyazlıktır.

 

Her yıl tekrarlanan bu kış seremonisi, doğanın Ardahan’a sunduğu en özel armağanlardan biridir. Posof’un sisli vadilerinden, Çıldır Gölü’nün masmavi yüzünün buz tuttuğu o görkemli kış günlerine kadar kar, bu şehrin her köşesinde bir tablo gibi durur. Çıldır Gölü’nde atlı kızakların ahenkle kaydığı, Göle Ovası’nda kartpostalları aratmayan görüntülerin ortaya çıktığı anlar, Ardahan’ın kışla olan kadim bağını yeniden hatırlatır.

 

Kar Ardahan’da yalnızca görüntü değildir; yaşam biçimidir. İnsanlar sabahın erken saatlerinde araçlarının üzerindeki karı temizlerken şikâyet etmez, çocuklar okul yollarında kartopu oynarken üşümez, esnaf kapısının önünü süpürürken “Bu memlekete kar yakışıyor” der. Çünkü bilir ki kar, bu memleketin bereketidir. Ekinlere can, göllere su, toprağa umut getirir.

 

Kışın çetin soğuğu bile Ardahan’da bir ayrı güzelliktir. Çünkü soğuk, burada insanların dayanışmasını artırır; soba başında içilen bir çay, köy meydanında uzatılan bir selam, komşunun kapısına bırakılan bir odun demeti bile başka hiçbir yerde bu kadar anlamlı olmaz.

 

Bugünlerde yine beyaza bürünen Ardahan, sanki yıllardır süren sessiz bir geleneği bir kez daha yerine getiriyor: Kendine en çok yakışanı kuşanmak… Kar, bu şehre yalnızca görüntü değil; ruh, kimlik ve güzellik katıyor.

 

Belki de bu yüzden hep deriz:

“Kar yağışı ancak bu kadar yakışır bir memlekete… Ardahan’a.”