Necmettin Aslan

“Sarıkamış üstünde kar,

Kar altında Mehmet’im yatar…”

 

Bu dizeler, yalnızca bir ağıt değil; milletimizin hafızasına kazınmış büyük bir fedakârlığın, tarifsiz bir acının ve sarsılmaz bir vatan sevgisinin ifadesidir. Sarıkamış, tarihin soğuk sayfalarında değil; yüreğimizin en sıcak yerinde duran bir destandır.

Bundan tam 111 yıl önce, vatan topraklarını savunmak için yola çıkan binlerce Mehmetçik, dondurucu soğuğa, açlığa ve imkânsızlıklara rağmen geri dönmeyi düşünmedi. Onlar için geri adım yoktu; çünkü geride bırakılan sadece yollar değil, analar, bacılar, yetimler ve bir milletin umuduydu. Sarıkamış’ta verilen mücadele, silahların gücünden çok imanın, sadakatin ve fedakârlığın destanı oldu.

Bugün Sarıkamış’ı anarken, yalnızca bir askerî harekâtı değil; insanüstü bir direnci, vatan uğruna canını hiçe sayan bir nesli hatırlıyoruz. O gençler, çoğu daha bıyığı terlememiş yaşlarda, “Vatan sağ olsun” diyerek karla kaplı dağlara yürüdüler. Ne soğuk, ne yokluk, ne de ölüm korkusu; hiçbirisi onları yollarından döndüremedi.

Sarıkamış bize şunu öğretir:

Vatan, üzerinde özgürce yaşanan bir toprak parçası olmanın ötesinde, uğruna can verildiğinde anlam kazanan kutsal bir emanettir. Bugün huzur içinde nefes alabiliyorsak, bunu o karların altında kalan Mehmetçiklere borçluyuz.

Bu topraklarda atılan her adımda, dalgalanan her bayrakta, edilen her duada Sarıkamış’ın izleri vardır. Onların hatırası, yalnızca yıldönümlerinde değil; her daim kalplerimizde yaşamalıdır. Çünkü bir millet, geçmişini unuttuğu gün geleceğini de kaybeder.

Sarıkamış Harekâtı’nın 111. yıl dönümünde;

Vatan uğruna gözünü kırpmadan canını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.