-
Necmettin Aslan
Tarih: 28-11-2025 22:08:00
Güncelleme: 28-11-2025 22:08:00
İnsanı farklı yapan, affettikleri; güçlü yapan, sabrettikleri; kendisi yapan ise vazgeçtikleridir…
Hayat, çoğu zaman dışarıdan bakıldığında basit bir çizgi gibi görünür. Oysa insanın iç dünyasında sessizce büyüyen, kimseye anlatılmayan, dile gelmeyen sınavlar vardır. Bu sınavların her biri, kişiliğimizin bir köşesini şekillendirir. Bizi farklı kılan da, güçlü yapan da, kendimize dönüştüren de bu görünmez yolculuklardır.
Her insan, yaşamı boyunca kırılır; bazen en çok inandığı, en çok güvendiği tarafından… Ancak affetmek, unutmak değildir; affetmek, yükten kurtulmaktır. İnsan, affettikçe hafifler, affettikçe çoğalır. Affetmek, çoğu zaman karşımızdakine verilen bir hediye değil, kendimize açtığımız bir özgürlük kapısıdır. Çünkü insan, affetmeden ilerleyemez. Geçmişin gölgesini omzunda taşıyanlar, geleceğin güneşini göremez.
Bugün güçlü sandığımız insanların hiçbirine güç gökten inmedi. Her biri sabrın ağır sınavlarından geçti. Bazen bir gecenin karanlığı, bazen bir yılın belirsizliği, bazen de insanın içini kemiren sessiz bir kaygı… Sabır, insanın kendisiyle yaptığı en uzun anlaşmadır. Hayat, sabredenleri çoğu zaman geç sınar ama hiçbir zaman karşılıksız bırakmaz. Sabır, insanın içindeki fırtınayı dindirmese de, o fırtınaya karşı ayakta kalmasını sağlar.
İnsanı en çok da vazgeçtikleri büyütür. Çünkü vazgeçmek, kaybetmek değildir; bazen kendini bulmanın ilk adımıdır. Yanlış bir yoldan, tüketen bir insandan, sağlıksız bir hayalden vazgeçmek… Hepsi, insanın kendi kalbini yeniden inşa etme çabasıdır. Vazgeçmek bazen bir kapanış gibi görünür ama aslında en büyük başlangıçtır. Çünkü insan, vazgeçtikçe kendine yaklaşır; kalabalıklardan değil, kendi içindeki doğrudan beslenmeyi öğrenir.
Affetmek vicdanı, sabretmek iradeyi, vazgeçmek ise karakteri büyütür.
Hayat, insanın eline her zaman istediğini vermez; ama her zaman bir seçim sunar:
Affetmeyi mi seçeceksin, sabretmeyi mi, yoksa vazgeçmeyi mi?
Bu seçimlerin toplamı da seni sen yapar.
Ve bir gün dönüp arkana baktığında, aslında en çok kendini inşa ettiğini fark edersin:
Affettiklerinle hafiflemiş, sabrettiklerinle güçlenmiş, vazgeçtiklerinle gerçek hâline kavuşmuş bir hayat…
YAZARIN DİĞER YAZILARI
- Ardahan’da Çocukluk Yıllarım
- “Başarı Tesadüf Değil, Emek İster!”
- Ardahan Çıldır Kaşlıkaya Köyünde Eyüpoğlu Ailesi: Geçmişten Geleceğe Uzanan Bir İz
- Ne Kadar Değerli Olduğunuz Değil, Nasıl Değerli Olabileceğinizdir
- 24 Kasım Öğretmenler Günü “Benim Okuduğum Okuldaki Öğretmenlerim
- Hayatın Masalı: Uzunluğuyla Değil, Anlamıyla Güzel
- Karanlıkta Yıldızları Görmek İçin, Gözlerinizi Açık Tutmalısınız
- İyi Görünmek İçin Değil, İyi Olmak İçin Yaşa
- Hayal Edebildiğin Her Şey Gerçektir
- Büyük Sürgün, Büyük Acı: Ahıska Türkleri Sürgününün 80. Yılı
- Sosyal Medya Gazetecileri ve Ardahan’ın Dijital Arenası
- Kura Vadisi’nin Sessiz Güzelliği: Kaşlıkaya Köyü
FACEBOOK YORUM
Yorum