içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Ağlama Ey Cân, Dağların Yazdığı Şiirdir Yüreklerimiz
Bugün köşeme oturduğumda, pencerenin önünde serin bir rüzgâr esiyordu. Dışarıya baktım; dağlar hâlâ dimdik ayakta. Yılların yükünü taşırken sessiz, görkemli. İçimden bir ses fısıldadı: “Ağlama ey cân, dağların yazdığı şiirdir yüreklerimiz.”
 
Gazetecilik, bazen sadece haberleri aktarmak değil, insanın ruhunu da gözlemlemektir. Gün boyu kalemim, şehirde yaşanan küçük ve büyük acılara, umut kırıntılarına dokundu. Ama fark ettim ki çoğu zaman başkalarının gözyaşlarını haberleştirirken kendi gözyaşlarımızı unutuveriyoruz.
 
Dün, şehir merkezinde yağan yağmur altında yürüyen yaşlı bir kadın gördüm. Ellerinde torbalar, yüzünde yılların çizgileri… Bir an duraksadı, gökyüzüne daldı. İşte tam o anda anladım: Her gözyaşı bir hikâyedir, her bakış bir şiir. Biz gazeteciler, bazen bu şiirleri sessizce kaydediyoruz; sayfalara değil, hafızamıza taşıyoruz.
 
Bugünlerde dünyamız hızlı bir değişim içinde. Sokaklarda yeni yatırımların, projelerin heyecanı var; ama hemen yanı başımızda, yaşam mücadelesi veren insanlar da var. Bir haber geldi geçti: Ardahan’daki köy yollarına yağan yağmur, öğrencilerin okula ulaşmasını zorlaştırmıştı. Haberi yazarken düşündüm: Dağlar kadar sabırlı ve dimdik olan bu yürekler, aynı zamanda umut taşıyor.
 
İnsan yüreği, tıpkı dağlar gibi… Acıları gizler, fırtınaları taşır ama yılmaz, eğilmez. Haberler bazen hüzün dolu; ama unutmayalım ki, her zorluk, her gözyaşı, yarının daha güçlü, daha dirençli bir senine mürekkep olacak.
 
Ve bugün, bu köşede sessizce yazarken, yüreğimin dağlarla konuştuğunu hissediyorum. Belki bir gün bu satırlar, bir okuyucunun gözünde bir damla umut olarak yankılanacak. O zaman, gazeteci ile okur arasında sessiz bir şiir kurulmuş olacak: Ağlama ey cân… Dağların yazdığı şiirdir yüreklerimiz.
Bu yazı 654 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum