içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

İpin ucunu Puştun Elinden Kim Alacak?
Şakacı bir köyde, cami cemaati hocaya bir şaka yapmaya karar vermişler.  Namaz öncesi demişler ki “Hocam sen namazı yanlış kıldırıyorsun.”
Hoca tepki göstererek demiş ki “Yahu ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu? Ben 25 yıldır bu köyde namaz kıldırıyorum. Mademki yanlış kıldırıyordum, neden daha önce uyarmadınız?”
Köylüler, “Hocam bundan sonra siz namaz kıldırırken sizin parmağınıza ince siyah bir ip bağlayacağız, bir arkadaş siz namazı yanlış kıldırdığınızda o ipi çekecek ve sizde namazı düzelteceksiniz.” diye ısrar etmişler. 
Israrlar artınca hoca çaresiz kabul etmiş. 
Hoca namaz için tekbir almış, “Allahu ekber” demiş. Adam ipi çekince “Tillahu ekber” demiş, bir daha ip çekilince “vallahi ekber” deyince, cemaat "hoca ne yapıyorsun böyle namazı mı kıldırılır?” diye tepki göstermiş. 
Hoca da lafı gediğine koymuş, “ben ne yapayım ipin ucu puştun eline geçmiş”.
Hepimizin bildiği gibi son yıllarda ipin ucu puştun eline geçti. Troller toplumu yanlış yönlendirmek için yoğun bir çaba gösteriyorlar. Birçok konuda  başarılı olduklarını hepimiz biliyoruz.
Son yıllarda puştluk, ihbarcılık, ajanlık büyük revaçta iken Sedat Peker bu puştların çoğunun ipini pazara çıkarınca puştluk için soyunanlar şu anda sıranın kendisine gelmesini korkuyla bekliyorlar. En sevindirici olayda bu.
SİZE BİRKAÇ TANE TARİHİ ÖRNEK VEREREK BAZI KONULARIN AYDINLANMASINI SAĞLAYACAĞIM.
Kayyum konusunun çok konuşulduğu Esenyurt'ta,  önceki yerel yöneticilerin kurduğu ve halen başında olduğu çıkarcı mafyalar, son dönemlerde birbiri ardına Esenyurt Belediyesinin önünde kanunsuz -pandemi yasaklarına rağmen- izinsiz basın açıklamaları yapmaları, ardından küfürler hakaretler etmeleri benim gibi herkesi kaygılandırmıştı.
 Bundan dolayı Esenyurt halkı olarak belediyeyi kayyumculara, mafyalara teslim etmemek için Esenyurt'un STK'larıyla görüşüp bu tip haksız, hukuksuz, adaletsiz  yapılan eylemlerin durdurulması için yoğun çaba gösterdik.
Yaptığımız bir dizi görüşmeler sonucunda Esenyurt Cumhuriyet meydanında “Esenyurt Esenyurtularındır” “Esenyurt’u mafya yönetemez” diye toplumsal bir çağrıda bulunmak üzere bir basın açıklaması yapılacaktı.
Birlikte yola çıktığımız komiteyle birlikte önce Esenyurt Muhtarlar Derneği’yle, ardından Esenyurt Kent Konseyi’yle, Esenyurt 113 Nolu taşıyıcılar kooperatifi ve birçok odayla görüştük ve mutabık kaldık. Fakat Esenyurt İl Dernekleri birliğinden karar çıkmayınca bu basın açıklaması yapılamadı ve engellendi.
Esenyurt'ta tartışmalar, kavgalar devam etti ve bir ay sonra Esenyurt'ta tam 4 adam öldürüldü. Bu haklı eyleme karşı çıkanlar, bunu hesabını halka nasıl verecekler bilemiyorum.
Daha sonra Gazeteci Yazar Levent Gültekin’e Halk TV'nin önünde saldırı yapıldı. Yine hemşehri derneklerinin yoğun olduğu Esenyurt STK'larıyla -benimde içinde olduğum heyet- görüşmeye başladık.
Birinci toplantıda Esenyurt Cumhuriyet meydanında bir tepki eylemi kararı çıktı. İkinci toplantıda saldırının yapıldığı Halk TV'nin önünde bir eylem kararı çıktı. Üçüncü toplantıda çıkan karara göre sadece dernekler Esenyurt Cumhuriyet meydanında bir basın açıklaması yapacaklardı. Dördüncü toplantıda hepsinden vazgeçildi ve basın açıklamasının birkaç gazeteciye gönderilme kararı çıktı. Hal böyle olunca ben ve ekibimiz bu haksız saldırıyı kınamak için YILDIZ TV'de canlı yayına çıkarak tepkimizi açıkça ortaya koyduk. 
Bu eylemde bile şer güçleri derneklerin bir kısmının canlı yayına gelmesini engellediler. 
Halka saldıran bu çetelerin gelecekte aynı saldırıları yapmamaları için yapılacak eylemi engelleyenler de halka bir gün hesap verecekler.
Geçen yıl Kars Ardahan Iğdır Erzurum STK'larının öncülüğünde Ormanların Kardeşliği Platformu Kuruldu. Ankara Tarım ve Orman Bakanlığı ziyaretinde ilk işimiz ormanların kesimimi ihalesini mütahitlere verilmesini engelledik. Ve bir sürü projeye hazırlandı, hayata geçirilmeye çalışıldı. Bu dönemde yine Esenyurt merkezli bazı STK başkanları Göle'deki birkaç internet kabadayısıyla oturup aleyhte propaganda yapmaya başladılar. Efendim güya Ormanların Kardeşliği Platformu Ardahan Milletvekili Orhan Atalay'a destek vermek amacıyla, platformum kurucusu Asım Karabacak'ın Ak Partiden Ardahan Milletvekilli adayı olması maksadıyla kurulmuş. Bu nedenle siyasete hizmet edeceği için destek verilmesin diye propaganda yürütüldü. 
5-8 yıl önce orman bakanlığının temizlemek için kesim kararları bulunan ormanların kesimini de Ormanların Kardeşliği Platformunun boynuna yüklediler. 
100 yıldır ormanların kesimini seyredenler son bir ay içinde kurulan Ormanların Kardeşliği Platformunu ormanların kesimini engellememekle suçlamaya, kara propaganda yapmaya başladılar. 
Kesimler yıllardır devam ettiği için Ormanların Kardeşliği platformunun emrine 100 jandarma verseniz bile zor iş. Çünkü toplumsal bir bilincin gelişmesi için uzun bir zaman lazımdır.
Ama en önemli başarı şuydu; ormanların kesiminin ihale yoluyla müteahhitlere verilmesini engelledik. 
Bütün olumsuzluklara rağmen geçen yıl pilot bölge olarak seçilen Göle ilçesinde 66 bin fidan toprakla buluşturuldu. Bu, Türkiye'nin en büyük fidan dikme kampanyası olarak kayıtlara geçti.
Bu yıl yine Ardahan Milletvekili Prof. Dr. Orhan Atalay'ın destekleriyle Ardahan Merkez, Çıldır, Damal, Hanak ve Hoçuvan için 100 bin fidan hazırlandık. 28 Mayıs 2021 tarihinde bütün derneklerin katılımıyla fidan dikme töreni yapılacaktı. Bütün hazırlıkları tamamlandık fakat törene beş gün kala bu tören iptal edildi.
Çünkü Mayıs ayı başında bu şer güçleri Ardahan Valiliğini ve yetkilileri arayarak: “Platformun sözcüsü Asım Karabacak ve Genel Koordinatör Mustafa Küpeli CHP'den milletvekili adayı olacak. 
Ormanları siyaset için kullanıyorlar” diye çok sayıda ihbarda bulunan olunca Ardahan Valiliği 28 Mayıs 2021 tarihinde yapılacak fidan dikme törenini pandemiyi gerekçe göstererek engelledi. 100 bin fidan da kaymakamlıklar aracılığıyla dağıtıldı.
Şimdi bir yıl önce kurulan, bazı kesimleri rahatsız eden "Ormanların Kardeşliği Platformu" sayesinde geçen yıl pilot bölge olarak seçilen Göle ilçesinde 66 bin fidan toprakla buluşturuldu. 2021 Tarihinde 100 bin fidan dikildi. Göle'nin Türkeşen Köyü, 700 fidanı kendi imkanlarıyla getirip diktiler.
Sonuç olarak bölgede fidan dikme kültürü hızla gelişmeye başladı. Sayıları elin parmağını geçmeyecek kadar az kişi, bölgeye ne kadar büyük zarar verdiklerini bilmelidirler. 
Yine borçlarından dolayı kötü bir süreç yaşayan ARDA-FED'in 600 bin Ardahanlının yaşadığı İstanbul'da güçlü bir Ardahan lobisi oluşturmak için bir çalışma başlattık. Yine şer güçleri bu çalışmadan da rahatsız oldular. 
Şimdilerde Ardahan Üniversitesinin içi boşaltılıyor, atama yapılmadığı için on kurumun başına rektör kendisini atamış, Kura nehri bir tünelle Karadeniz'e aktarılacak. Memleketimiz sürekli göç veriyor. Hepimizin bu hayati meselelere kafa yormamız lazım. Ardahan'ı boş alanlarda tartışmak, oyalamak Ardahan'a ihanet etmek anlamına gelir.
Bu yüzden, ipin ucunu puştun elinden alamazsak pek çok zorluklar çekeceğiz.  
Mustafa KÜPELİ
mustafakupali36@gmail.com
Bu yazı 12109 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum