içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Önce Vatan Diyen Saffet Kayası Var....

Neden BİZ olmak yerine, ben, sen veya o olmak peşinde koşuyoruz? 

Neden bize gözünü dikmiş salyaları akanlarla değil de, birbirimizle uğraşıyoruz. Birbirimizi bu çekememezliğimiz neden? 

Türkiye Cumhuriyet olduktan sonra atılımlar ile büyümüş ve büyümeye devam eden bir ülke iken, neden bindiğimiz dalı kesmek için uğraşıyoruz

Kimse şu parti şöyle iyidir, böyle dürüsttür demesin. 

Şu anda düzeni veya sistemi eleştiriyorsanız kusura bakmayın ama bu bozuk sistemin bir parçası da sizsiniz. 

Takım tutar gibi parti tutmak, seçim geldi mi “Benim oyum zaten belli gider A partisine basarım olur biter” diyorsanız, o zaman siz bu ülkeye zarar veriyorsunuz demektir. 

Olması gereken bu ülke için hayırlı olanı seçmektir. 

Oy vermek iki dakika sürer, ama oyun vebalini taşımak ağırdır. 

Vatanını seven sonradan üzülür, elim kırılsaydı da vermeseydim der. 

SECMEN KİME VE NEDEN OY VERECEĞİNİ EN İYİ KENDİSİ BİLMELİDİR.

Özellikle bir partiden veya başkanından bahsetmiyorum. Genel olarak sistem üzerinden sorgulama yapıyorum. Çünkü sistem sorgulanmadıkça sorun çözülemez. Arka tekerlek ön tekerleği takip eder. Kişiler değişir, partiler değişir ama siyasette sistem kökten değişmediği sürece, bozuk düzen aynen devam eder. 

Hâlbuki o kadar zengin kültüre sahip bir ülkemiz var ki, yönetim biçimi Cumhuriyet ve Demokrasiden geldiği için Müslüman'ı, Hıristiyan'ı ve Yahudi'si bir arada yaşayabiliyor. 

Türk ile Kürt kız verip, kız alıp akraba olmuş. 

Yaşlı bir kadını karşıdan karşıya geçiren küçük bir çocuğun içerisindeki gurur duygusu da ayrı bir zenginlik. Sokakta kalana yer veren, açı doyuran bir milletimiz var.

Çanakkale'de Mustafa Kemal'imiz, Mustafa Kemal Atatürk'ün yakın koruması Posof’lu er Celal Tunuz'umuz,  Yozgatlı Rıza'mız ve Ağrılı Mehmet'imiz hep beraber bu vatan uğruna mücadele ettiği için büyüğüz. 

12 ay bu vatan için seve seve görev yapan ve namus borcumuzu bizden önce nöbet tutan Mehmetçiğe ödeyebildiğimiz için zenginiz. 

Ama işin içine siyaset girdiğinde bütün maneviyatı kaybolur her şeyin. Haber bile izlemek istemem çoğu zaman. Bel altı bir üslupla yapılana siyaset, milleti temsil eden ağzı bozuk, kavgacı olana vekilim diyemem. 

Bazen şunu düşünürüm; siyaset olmadan yönetilebilir mi bu ülke? Mantıksız bir düşünce olduğunu biliyorum, bu yüzden vatan ve millet uğruna olan bir siyaset diliyorum.

Bu ülkenin dış borcu olabilir, iç borcu da olabilir. Bunlar bir şekilde halledilir ama bir evin içinde huzursuzluk hakimse; o evde sükunet kolay sağlanamaz. 

O evde ayrılık ve gözyaşı olur. Yani her şeyden önce huzur gelir, huzur olmayan bir yerde ne saygı, ne sevgi ne de istikrar olur.

Benim hiçbir parti ile bağlantım yok, hiç bir partiye üyeliğim yok, hiçbir partiden bir çıkarım yok. 

Ben ocu veya bucu değilim, benim tavrım açık ve nettir! 

Bu ülke için çalışacak, bu ülkede huzuru sağlayacak, her kesime aynı mesafede durup, aldığı maaşı kuruşu kuruşuna hak edecek ve sofrada yediği lokmada, tüyü bitmemiş yetimin rızkını boğazına koymayacak, KIYAK EMEKLİLİK gibi haksız ve adaletsizlik olan durumlarda mecliste RET oyu verebilecek, kendi imkânlarını toplum yararına kullanan biri var, oda SAFFET KAYA. 

Oyumun sahibi o olur. 

Bugün A partisi olur, yarın B ve sonra C... Önemli olan seçimde kazanan partinin değil, kazananın her zaman ÖNCE VATAN olmasıdır.

 

Siz de parti gözetmeksizin Türk siyasetindeki kaosun ve yozlaşmanın farkındaysanız; 

Seçim zamanlarında iyice bir düşünün. Artık bilinçli ve sorumluluk sahibi seçmenler olarak, parti fanatikliğini ve sabit fikirli bu anlayışı yıkmalıyız. 

Çünkü bu ülke hepimizin! Bu ülke olmazsa, aile olmaz, ev olmaz, çalışacak iş olmaz, millete ait bayrak olmaz bunu asla unutmamalıyız. 

Ardahan Göle Meşe dibi Köyü (Morofka) İstanbul Derneğinde ki Sayın Saffet Kaya’nın konuşması beni çok etkiledi, onun üzerine yazdım.

Önce parti değil, önce lider değil, her zaman ÖNCE VATAN DİYEN SAFFET KAYASI VAR…

Bu yazı 107570 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum