Mülazım KARA

BAŞKALARI NE DERSE DESİN, SAFFET KAYA OLMAKTAN VAZGEÇMEYİN 

Siyaset anlayış ister,
Kibarlık, naiflik, eşitlik ister,
Bilgi ister, donanım ister, güzel bakıp güzel görmek ister, ayırmadan sevmeyi ister, en önemlisi YÖNETMEK ister. Hizmet ister, verilen görevi iyiye kullanmak, halkın menfaatini savunmak ister.
Peki, sizi yönetmeye talip olanlardan ne istersiniz?
"Mesela Ben Kendini Yönetemeyen İnsanın Beni Yönetmesini İstemem."
Geleceğimi planlamasını istemem, kendi siyasi zihnine alet olmak, onun benim oyumla emellerine ulaşmasını istemem, yazmakla bitmez...
Sizi düşündürür müyüm? Güldürür müyüm bilemedim ama içinde bulunduğumuz konu tam bir bilmece.
Siyasetin ön yüzü ile içeriği arasında gözle görülür bir fark var. Eni boyu belli değil, peki gerçekten hizmete talip misiniz?
Yoksa ben de boş zamanlarımda siyaset yapıyorum, iki üç ayda veya yılda bir demeç veriyorum. Klavyeden yazıyorum, adına da siyaset diyorum mu? Bazen düşünüyorum… Bir tek bunu böyle gözlemleyen ben miyim?

Soruyorum; 

Ardahan’da istimlak aşamasına gelmiş HAVAALANI PROJESİ nerede, 

Aktaş Sınır Kapısı ve İpekyolu Demiryolu yapıldı. Yukarı Cambaz köyündeki yapılması planlanan ANTREPO nerede, 

Demir yolu Ardahan’a kadar uzatılması sözü alınmışken nerede? 

Posof’u, Ardahan’a bağlayan Ilgar tüneli ve Ardahan’ı Karadeniz’e bağlayan Sahara tüneli nerede? 

On yıldır bitirilemeyen Göle Ardahan yolu nerde? Yakın arkadaşım dediğiniz Kars Milletvekili eski ulaştırma bakanı ile bu kadar samimiydiniz de neden bir arpa boyu yol alınamadı?

Acaba Ardahan’a hava alanı yapılmaması, Yukarı Cambazın Antreposunu Kars’ta yapılması KARS’ın menfaatine olduğu için mi talep edemediniz?

Şimdi halkımız merak ediyor? Siz Kars milletvekilisiniz? yoksa Ardahan Milletvekili misiniz?  

Evet, siyasette rekabet var. Peki, sizin rekabet anlayışınız nedir?

Halkımızın sizden beklentisi PROJELERİNİZ AÇIKLAMANIZ, YERİNE GETİRME ÇABANIZ, BAŞARILI PROJELERE İMZA ATARAK GURURLA ANLATMANIZ.
Hepsi siyasi ahlak kurallarına uygun rekabet tarzı…

Üslup önemli tabii, bir de aman ne olursa olsun; ben göreve geldim olan oldu. Kulağımın üstüne yatayım zihniyeti var. Peki ya bu millete lâyık olma  derdi, tasası, çabası… Bu var mı?

Şimdi sormak istiyorum; sahnede ezbere anlattığınız ama kuliste kapalı kapılar ardında konuştuğunuz, verilen talimatlarla yürüdüğünüzü ne zaman kabul edip; siyaset bana göre değil dersiniz?

YOKSA ben böyle mutluyum. Herkesi sever gibi görünüp samimiyetten bihaber yaşar giderim demeye devam mı?
İnsan bilmediği bir şeyi nasıl eleştirir, ya siz hizmet yapmayı öğrenmeden karalamayı öğrenmişsiniz...

Ama Saffet Kaya gibi iyilik ediniz ki iyilik bulasınız. Şu an bu yazımı okuyanlar, İyi bir insan olmaktan hayatınız boyunca asla vazgeçmeyin. Etrafınızda dönen dolaplara aldırış etmeden gönlünüzü herkese ve her kesime açık tutun. Sizler Bunu da " İyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir" sözüyle pekiştirerek beyninize kaydedin

İyi olan iyi görür, Sayın Saffet Kaya siz her zaman bardağa dolu tarafından bakın. Mutlaka eleştireniniz de olacaktır, önünüze sayısız engeller konulacaktır. Zehir akan dillerini size çıkartanlar, kendi pislikleriyle sizi de pisliğin içerisine çekmeye çalışanlar da olacaktır. Ama siz yine de iyi olmaktan asla vazgeçmeyin. Sizin sözünüz olan" Seni taşla vuranı sen ekmekle vur " misali ekmek atmaktan vazgeçmeyin.

Son olarak; siyaseti lâyığıyla yapan, milletin, halkın, gönlünde taht kurmuş, ayrımcılık yapmadan herkese eşit mesafede ve kimseyi geri çevirmeden herkesin derdine derman olan, gerektiğinde haksızlığa DUR demesini bilen siyasetçimiz, Milletvekilimiz Saffet Kaya var. 

Sayılarının artması dileğiyle...