-
Hakan Balcı
Tarih: 10-11-2020 13:05:00
Güncelleme: 10-11-2020 13:05:00
10 Kasım 193∞
Atatürk ve Türk Kadını
Değerli Okuyucularım, bugün Türk Ulusunun Kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete intikalinin 82. Yılı. Bu günün anısına sizlerle, Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’ in anılarından derlediğim bir anıyı paylaşmak istiyorum.
Sabiha Gökçen;
Gazi Çiftliğinde dolaşıp hava alırken oldukça yaşlı bir kadına rastladık. Atatürk attan inerek bu ihtiyar kadının yanına sokuldu.
- Merhaba nine
Kadın Ata’nın yüzüne bakarak hafif bir sesle;
- Merhaba dedi.
- Nereden gelip nereye gidiyorsun? Kadın şöyle bir duraklayıp,
- Neden sordun ki, dedi. Buraların sahibi misin? Yoksa bekçisi mi?
Paşa gülümsedi.
- Ne sahibiyim ne de bekçisiyim nine. Bu topraklar Türk milletinin malıdır. Buranın bekçisi de Türk milletinin kendisidir. Şimdi nereden gelip nereye gittiğini söyleyecek misin? Kadın başını salladı.
- Tabii söyleyeceğim, ben Sincan`ın köylerindenim bey, otun güç bittiği, atın geç yetiştiği kavruk köylerinden birindenim. Bizim muhtar bana bilet aldı trene bindirdi, Ankara ya geldim.
- Muhtar niçin Ankara’ya gönderdi seni?
- Gazi Paşamızı görmem için. Başını pek ağrıttım da... Benim iki oğlum gavur harbinde şehit düştü. Memleketi gavurdan kurtaran kişiyi bir kez görmeden ölmeyeyim diye hep dua ettim durdum. Rüyalarıma girdi Gazi Paşa. Bende gün demeyip muhtara anlatınca, o da bana bilet alıverip saldı. Ankara ya, geceleyin geldim. Yolu neyi de bilmediğimden işte akşamdan beri böyle kendimi oradan oraya vurup duruyorum bey.
- Senin Gazi Paşa’dan başka bir isteğin var mı? Kadını birden yüzü sertleşti.
- Tövbe de bey, tövbe de! Daha ne isteyebilirim ki... O bizim vatanımızı kurtardı. Bizi düşmanın elinden kurtardı. Şehitlerimizin mezarlarını onlara çiğnetmedi daha ne isteyebilirim ondan? Onun sayesinde şimdi istediğimiz gibi yaşıyoruz. Şunun bunun gavur dölünün köpeği olmaktan onun sayesinde kurtulmadık mı? Buralara bir defa yüzünü görmek, ona sağ ol paşam! Demek için düştüm. Onu görmeden ölürsem gözlerim açık gidecek. Sen efendi bir adama benziyon, bana bir yardım ediver de Gazi Paşa’yı bulacağım yeri deyiver.
Atatürk’ün gözleri dolu dolu olmuştu, çok duygulandığı her halinden belliydi.
Bana dönerek:
- Görüyorsun ya Gökçen, işte bu bizim insanımızdır... Benim köylüm, benim vefalı Türk anamdır bu.
Attan indim. Yaşlı kadının elini tuttum “anacığım” dedim, “sen gökte aradığını yerde buldun, rüyalarını süsleyen, seni buralara kadar koşturan Gazi Paşa yani Atatürk işte karşında duruyor.”
Köylü kadın bu sözleri duyunca şaşkına döndü. Elindeki değneği yere fırlatıp, Atatürk’ün ellerine sarıldı. Görülecek bir manzaraydı bu. İkisi de ağlıyordu. İki Türk insanı biri kurtarıcı, biri kurtarılan, ana oğul gibi sarmaş dolaş ağlıyorlardı. Yaşlı kadın belki on defa öptü atanın ellerini. Ata da onun ellerini öptü. Sonra heybesinden küçük bir paket çıkarttı. Daha doğrusu beze sarılmış bir köy peyniri. Bunu Atatürk'e uzattı;
- Tek ineğimin sütünden kendi ellerimle yaptım Gazi Paşa, bunu sana hediye getirdim. Seversen gene yapıp getiririm.
Paşa hemen orada bezi açıp peyniri yedi. Çok beğendiğini söyledi. Sonra birlikte köşke kadar gittik. Oradakilere şu emri verdi;
“Bu anamızı alın burada iki gün konuk edin. Sonra köyüne götürün. Giderken de kendisine benim bütçemden üç inek verin armağanım olsun.” diye anlatır Atatürk'ün manevi kızı.
Ruhun şad olsun paşam, sen rahat uyu. Saygı ve özlemle…
- Saffet Kaya ya Davet....
- Sen nerede olursan, biz orada olacağız Saffet Kaya
- Sen Tarih Yap Saffet Kaya Biz Bu Tarihi Yazarız
- Meğer Ardahan dan Bir Saffet Kaya Geçmiş
- Saffet Kaya’yı Saffet Kaya yapan ‘’Sosyal Tipoloji’’ Nedir?
- Bir İnsan Memleketini Niye Sever Saffet Bey?
- Saffet Kaya ile Monologlar
- Bir Devlet Adamı portresi-2 Saffet Kaya
- Sosyolog Gözüyle Bir Devlet Adamı Portresi-1 Saffet Kaya....