içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Vefa ile Anılan Bir İsim: Saffet Kaya
Bazı insanlar vardır, geldikleri yeri unutmadan, her adımını ardında bıraktıkları izlere dikkat ederek atarlar. Onlar sadece bir görevi yerine getirmekle kalmaz; bir milleti, bir memleketi, bir hayali taşırlar omuzlarında. Saffet Kaya işte o nadir insanlardandır. Üç dönem boyunca Ardahan’ı sadece temsil etmedi; adeta yüreğinde taşıdı.
Milletvekili olmak kolaydır; zor olan, milletin vekili olabilmektir. Kaya, bu unvanı sadece bir görev değil, bir emanet olarak aldı. Kimi zaman bir köy okulunun duvarına harç oldu, kimi zaman bir annenin duasına umut... Onun siyaseti, nutuklarla değil, dokunuşlarla örülüdür. Bina dikmekten önce insan inşa etmenin gayreti içindeydi. Ve en önemlisi, yaptığı her işin merkezinde bir tek şey vardı: insan.
 
“İnsana verilmiş en yüce makam, başka insanların derdiyle dertlenebilmektir.”
— Sadî Şîrâzî
 
Onun için vekillik, kürsüde konuşmak değil; susanların sesi, görülemeyenlerin gözü olmak demekti. Derdini anlatamayanın dili, yolu olmayanın yolu, umudu tükenenin nefesi oldu. Ardahan’ın sert ayazında ısıttığı yalnızca evler değil; nice kırık, yorgun yürekti. 
 
“İyilik eden, aslında kendine iyilik etmiş olur. Zira her güzel söz, sahibine döner.”
— Sadî Şîrâzî
 
Yapılan yollar unutulur, inşa edilen binalar yıkılır belki bir gün… Ama bir çocuğun alnındaki tebessüm, bir yaşlının “Allah razı olsun” deyişi silinmez zamanın hafızasından. Ve Saffet Kaya’nın asıl eseri de işte budur: Beton değil, gönüllerde yükselen bir köprü olmak.
Bugün Ardahan’da bir öğrenci okumaya devam ediyorsa, bir aile başını yastığa daha huzurlu koyuyorsa, bunda onun alın teri, emeği ve duası vardır. Bu yüzden onun adı, yalnızca geçmişin sayfalarında değil; geleceğin dualarında da yankılanmaktadır.
 
“Bir mum, başka mumları yakmakla ışığından bir şey kaybetmez.”
— Sadî Şîrâzî
 
Ve belki de onun gönül yolculuğunu en güzel özetleyen söz şudur:
“Nice insanlar gördüm, üzerinde elbise yok… Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok.”
— Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî
Saffet Kaya, makamların gölgesine sığınan değil; karakterinin ışığıyla yürüyen bir insan olarak, ne giysisiyle ne de sözüyle, sadece özüyle iz bırakmıştır. Her devrin değil, her yüreğin adamı olabilmek... İşte gerçek iz bırakmak budur. Ve bu iz, onun adını vefayla, minnetle, gururla anan bir şehrin gönlünde ölümsüzleşmiştir.
Bu yazı 209700 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum