Av. Doğan Uysal

Saffet Kaya”Bir insanın gerçek değeri, elde ettikleriyle değil; insanlık için vazgeçtikleriyle ölçülür.” 

—Albert Schweitzer

 

Tarih boyunca toplumların hafızasında iz bırakan şahsiyetler, yalnızca makamlarıyla değil; gönüllere dokunan tavırlarıyla, paylaştıkları değerlerle anılmışlardır. İşte Ardahan’ın bağrından çıkıp tüm Türkiye’ye yayılan bir sevgi ve vefa timsali olan Saffet Kaya, tam da böyle bir gönül insanı olarak karşımızda durmaktadır.

 

Saffet Kaya’yı yalnızca bir milletvekili olarak tanımlamak, onun hayat hikâyesini eksik bırakmak olur. Çünkü o, siyaseti sadece kürsüde yapılan konuşmalardan, resmi görevlerden ibaret görmemiş; siyaseti halkın yanında olmak, dertlere çözüm üretmek, gönüllere dokunmak olarak yaşamıştır. Keza maaşını kendi ihtiyaçları için kullanmak yerine, çocukların eğitimine, gençlerin yarınlarına harcamış; onlarca öğrencinin, gencin hayat yolunu açmıştır. Bu tavrı, sadece Ardahanlıların değil, tüm Türkiye’nin saygısını kazanmıştır.

 

Bugün ülkenin neresine giderseniz gidin, bir Saffet Kaya hatırasına rastlarsınız. Kimi der ki “Onun sayesinde üniversite okudum”, kimi anlatır “Bir gün işsizdim, kapısını çaldım, bana yol gösterdi.” Kimi de gözleri dolarak ifade eder: “O, milletvekiliydi ama önce insandı. Bizim yanımıza oturdu, soframıza ortak oldu.” Bu sözler, aslında onun toplumla kurduğu samimi bağın birer yansımasıdır.

 

Ardahanlılar içinse Saffet Kaya’nın yeri bambaşkadır. Bugün üzerinden yıllar geçmiş olmasına rağmen, memleketin köylerinde, sokaklarında, sohbet meclislerinde hâlâ onun adı hayırla anılır. İnsanlar, “Saffet Kaya gibi milletvekili bir daha gelmedi.” derken aslında bir özlemi, bir hasreti dile getirirler. Çünkü halk, kendisini “kendi içinden çıkmış, dert ortağı olmuş bir evlat” olarak görmüştür.

 

“İnsana hizmet etmeyen, makamın yükünü taşıyamaz.” diyen Nizamülmülk’ün sözü, onun yaşamında karşılığını bulmuştur. Evet, Saffet Kaya bir milletvekiliydi; ama esasen bir gönül insanı, bir hayırsever, bir toplum lideriydi.

 

Ofisine giren her misafir, oradan eli boş çıkmamıştır. Kimi iş bulmuş, kimi evladına burs almış, kimi sadece derdini paylaşacak bir yürek bulmuştur. Çoğu siyasetçinin kapısı çıkarlar uğruna açılırken, onun kapısı her daim halka, fakire, gence, yaşlıya açık olmuştur. Bu yüzden onun makam odası, bir devlet dairesinden çok, bir köy odasını, bir misafirhaneyi bir dergâhı andırır.

 

Üstelik kendi iş dünyasında büyük sorumluluklar taşımasına rağmen, insanlara ayırdığı vakitten ödün vermemiştir. O, zamanı kendi işleriyle değil; halkın işleriyle doldurmayı tercih etmiştir. İşte bu yüzden toplum gözünde sadece bir iş insanı ya da siyasetçi değil; aynı zamanda bir fedakârlık timsali olmuştur.

 

“Toplum, bireyin aynasıdır; bireyin değeri, topluma kattıklarıyla ölçülür.” 

— Hegel

 

Onun topluma kattıklarına baktığımızda; sadece bir bölgenin değil, bütün bir ülkenin iyilik hanesine yazılmış katkılar görürüz. Çünkü Saffet Kaya’nın ismi, yalnızca Ardahan sınırlarında yankılanmaz; Anadolu’nun dört bir yanında bir güven, bir yardım, bir umut simgesi olarak telaffuz edilir.

 

Her seçim dönemi, her toplumsal olay, her sosyal meselede insanlar ondan söz etmiş, ondan medet ummuş, onun yaklaşımını özlemiştir. Bu durum, yalnızca siyaseten değil; insani açıdan da onun ne kadar derin bir iz bıraktığını göstermektedir.

 

Bugün Türkiye’nin pek çok yerinde gençler, onun desteğiyle aldığı eğitim sayesinde doktor, mühendis, öğretmen, avukat olmuş; aileler onun sağladığı katkılarla yeniden ayağa kalkmıştır. Bir insanın ardında bırakabileceği en kıymetli miras, insanların gönlünde yeşerttiği iyilik tohumlarıdır. Ve o, bu tohumları hem Ardahan’ın topraklarına, hem de tüm Türkiye’nin gönüllerine ekmiştir.

 

 

Sonuç olarak, Saffet Kaya’nın hayatı bize şunu öğretmektedir: Makamlar geçicidir, dönemler sona erer, unvanlar silinir. Ama iyilik kalıcıdır. İnsanların gönlünde açılan bir yer, en güçlü kalelerden daha sağlamdır. Bugün hâlâ onun adı, Ardahan’ın dağlarından Türkiye’nin dört bir yanına yayılan bir sevgi ve minnet yankısı olarak yaşamaktadır.

 

İşte bu yüzden Saffet Kaya, sadece bir milletvekili değil; aynı zamanda bir toplumsal sorumluluk ve gönül adamıdır. Onun hikâyesi, bugünün ve yarının siyasetçilerine bir ders, halkına ise bir ilhamdır. Çünkü o, koltukta değil; gönüllerde iz bırakmıştır.

 

             

 Aydın’dan Avukat Doğan UYSAL